1 Haziran 2008 Pazar

ÖZLEMİN BİTTİĞİ YERDE...

Özlemek, Özlemek bir başka zamanı, bir başka anı, başka bir heyecanı... erişilmezi özlemek, özünü özlemek gibi hummalı... hangi kelimeler yetebilir ki özlemi anlatmaya... şiddetli bir fırtına, dingin bir deniz, dayanılmaz mide ağrısı, kan dolaşımı, dokunamamanın verdiği dokunmaktan beter haz duygusu...


Hiç ummadığım bir anda düştüm bu boşluğa
Bu umarsız çığlıklar, hep seni sevmemden
Yürek yokluğundan bihaber,
Defne ektiğim taş duvarlar soğuk
Yine de yaslanıyorum, omuzlarını bulamayınca,
Kolum kanadım kırık, beni sorarsan
Uzaklardan salladığın mendiller ıslandı-kurudu…
Yüzüm dargın aynalara,
Bakmaktan korkmasamda,
Içimde bir sızı,
Hasret kaldım tanıdık bir dokunuşa
Acıktım zamanlı zamansız dokunan parmak uçlarına,
Yine de bile bile lades çektim sana,
Git sevgili, bensizliğe açılan yollar açık sana….
Toz kaçan gözlerim,
Terleyen avuç içlerim,
Titreyen ellerim,
Senden kalan soluk bir hatıra,
Ben sensizliğin ipini çoktan çektim
Sen git sevgilim!
Git!…