Ruhuna sızılar halinde saplanışı. içinde çiçeklerle süslenen tertemiz bir aşkın acı bir hatıra olarak kalışı gözlerin ve hislerin ötesinde bir acının oluşunun resmiydi…
Bazı düşünceler ve ızdıraplar vardır ki. Yerdeki taşlara benzer. Bir kısmı toprağın üzerinde. Daha büyük parçası toprağın derinliklerine gömülüp kalmış. İşte buda öyle bir dert…
Bazı düşünceler ve ızdıraplar vardır ki. Yerdeki taşlara benzer. Bir kısmı toprağın üzerinde. Daha büyük parçası toprağın derinliklerine gömülüp kalmış. İşte buda öyle bir dert…
İşe yaramaz bir oyuncak gibi çöplüğe atılmanın ne demek olduğunu, ümitler kırıldıkça susamış çiçekler gibi saksının çatlak toprakları üzerine kurudukça dökülen yapraklarının ne demek istediğini? Uzun bir yolda benzini tükenen arabanın seferden mahrum oluşunu ve böylesine gergin bir atmosfer içerisinde gelecek dakikaların daha neler doğurabileceğini. Hiç düşündün mü?...
İnançlarını yitirmiş gibisin. Ama şunu da biliyorsun ki inançlarını yitiren insanlar fırtınaya tutulmuş sandala benzer. İstikametsiz sürüklenişleri onları en yakın kayalara çarptırarak yok eder. Sen yinede ümitlerimi köreltme. Ümitler ki, saadetten alınmış bir miktar borç gibidir. Zaman gelecek bu yönleri hatırlamak istemeyeceğiz. Hayat kurulup bırakılmış bir denklem misali, çözmeye başladıkça insanın hoşuna gidiyor. Ne var ki sen o denklemi tersinden çözmeye başlıyorsun.hayat gittikçe bitmeyen bir ip. O ip ki beklenmedik yerlerine düğümler atılmış, bazıları insanda ufak tefek acılar yada yaralar bırakarak çözülüyor, bazıları da insanın hayatı ile birlikte…. Bakalım kader rüzgarı seni nereye sürükleyecek…
Beyin hayata açılmış bir teybe benzer. İyi kötü her şeyi bandına alır. Tarlaya ekilen tohumlar gibi gittikçe çoğalırlar. Bunların bir kısmı da insanların nafakası olan buğday taneleridir. Bütün mesele buğdayları samanlardan ayırabilmektir. Geçmiş; bir sinema şeridi gibi insanın gözleri önünde resimleşir. İnsanlar yaşadıkça acı ve tatlı hatıralarla birlikte yaşar. Bence en büyük acı gayesiz ve boş yere geçen bir ömürdür.
Çok iyi düşünmelisin. Geceler hamiledir. Neler doğuracağı belli olmaz. Zaman düşündürücü ve ıslah edicidir. Sen yanlış örülmüş bir duvar gibisin. Yıkıp baştan sona kadar yeniden örmek istiyorsun. Kırık dökük hislerin var. Maneviyattan mahrum. Harcı eksik katılmış bir cemiyetin mahsulüsün. Bu duvarı yıkıp yeniden örmek istiyorsun. Ama yanında yardım edecek hiç kimse yok. Ne yazık…..